30 Aralık 2012 Pazar

75 YIL ÖNCE TUANA'NIN GENEL GÖRÜNÜMÜ


Şimdi, 75 yıl önce eski Tuana’nın bulunduğu Bahçeli ve Kemerhisar'ı bir edebiyatçının gözüyle tanıyalım. 1929'da Ulu­kışla'dan çıkıp Niğde'ye gelirken İsmail Habip Sevük Tuana'nın genel görünümünü şöyle betimlemiştir:

"O zaman daha tren yoktu. Ulukışla'dan kalkan otomobili­miz, bir saatlik hızdan sonra, yolun ikinci yokuşunu da bitirince karşımıza uzak tepelerin mor gölgeleriyle çevrili geniş ve boz bir ova serildi. Biraz solda tek başına konik endamıyla gerilen Hasan Dağı'nın çıplak, yalçın, fakat yakışıklı görünüşü yükse­liyor."
"Kemerhisar'a sonra Bahçeli'ye vardık. Niğde'ye 15 - 20 ki­lometre yakın köyler. Eski Tyana kenti buradaydı. Romalıların Semiramis dedikleri ana cadde buradan geçermiş. Bahçeli'den çıkan kaynak su Jüpiter'e vakfedilmişti. Halife Me'mun'un yeni baştan yaptırıp halefi Mu'tasım'in Bizans'a kalmasın diye yık­tırdığı bu beldede hiçbir eser kalmamış. Yalnız eski mukaddes su, gürbüz ağaçlar yaratarak dolgun bir ark halinde, hâlâ taze taze akıyor."
"Suyun eserini tam görebilmek için ovanın öte ucundaki son yokuştan geriye doğru bak: Hoş, haki renkli, ıssız ovanın tasalı genişliğini orta yerinden ikiye ayıran neşeli bir yeşillik gergin gergin ve kıvrak uzayıp gidiyor..."
Köşk'ten kaynayan su "terazi"den geçerek ikiye ayrılır: Bir bölümü Bahçeli'nin Zafer, diğer bölümü Saray mahallelerinde-ki değirmenleri döndürüp Kemerhisar'a varıncaya dek tüm bağ ve bahçeleri sular. İnsan ve bitkilere hayat veren bu su ile eski Tuana'nın bulunduğu alana kurulan Bahçeli, Kemerhisar bel­delerinde çeşitli meyveler, sebzeler üretilmektedir: Başta ünlü Niğde elması ve üzümü, bunların yanı sıra armut, erik, kiraz, kayısı, şekerpare, darende, dut, şeftali, ayva, ceviz, üzüm çeşit­leri mevsiminde taze olarak bulunur.
Sebzelerden patates soğandan tut da kabak, salatalık, ma­rul, domates, patlıcan, bamya, fasulye, pırasa, penzik (yeşil, taze pancar yaprağı), ıspanak, pancar, lahana, yer elması, kavun, karpuz, mısır, ayçiçeğine varıncaya dek akla gelen gelmeyen her türlü sebze yetişir.
Tarihçi Albert Gabriel, eski çağlarda Bor yöresine özgü Tuana'nın çevik ve dayanaklı atlarının, besili koyunlarının ve çevresinden çıkartılan madenlerinin Asurlulara satıldığından bahseder.
Hayvancılığa değer verme yönünden geleneğe bağlı Bor çevresindeki köyler, eskiden olduğu gibi her yaz Toroslar'a, Bolkarlar'a, Hasan Dağı eteklerine yaylalara çıkarlar; az da olsa o geleneği bugün de sürdürüyorlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder