30 Aralık 2012 Pazar

Selcuklu ve Osmanli Doneminde Tuana - Tyana



Yukarıda belirtildiği gibi Güney Kapadokya'nm başkenti Tyana'yı Araplar son kez 931 yılında ele geçirip Hıristiyanla-ra kalmasın diye yıkıp yağmalamışlar. Canı yanan halk kendi gücüyle düşmanı Toroslara kadar kovalamıştır. 

Bu durumdan sonra Bizanslıların eskiden olduğu gibi Tyana ile ilgilenme¬dikleri görülmüştür; eski başkent sönükleşmiş, kendi kaderine terk edilmiştir. Eski dönemlerdeki parlak günlerini düşleyerek derin uykuya dalmıştır. Bülent Yüksel'in ağıt tarzında söylediği Tuana şarkısında olduğu gibi, "Uyan da gel Tuana yüreğim kan ağlıyor, Uyan da gel, Ah, hieyyii..."

Tarihin akışı içinde, ilk dönemlerde çok önemli olan yerlerin bir başka dönemde önemlerini kaybettikleri, onların yerlerine diğer yerlerin önem kazandıkları bilinmektedir. Eski Tuana -Tyana'mn yerine de Niğde ve Bor gelişip önem kazanmıştır.

1071'de Türkler Bizanslılarla Malazgirt'te yaptıkları savaşı kazandıktan sonra Anadolu'da ilerlemişlerdir.

1075'te Selçuklu Devleti kurulmuştur. 1166 yılında Daniş-mentli Emir Gazi Niğde ve Tuana çevresini almıştır.

Selçuklular döneminde Niğde önem kazanmış, burada bugünlere dek ayakta kalan değerli anıt eserler yapılmıştır:

1. Alaeddin Keykubat zamanında Niğde Valisi Zeyneddin Beşare (1219-1237) Alaeddin Camii'ni, İlhanlılar zamanında Niğde dirliğinden sorumlu, tarihimizde ilk kadın Vali Hüdavent Hatun (312) Hüdavent Hatun Türbesi'ni, Niğde Emiri Sungur Ağa (1335) Sungur Camiini, Karamanoğulları zamanında Ala¬eddin oğlu Ali Bey (1409) Akmedrese'yi yaptırmıştır.

1243 yılında Kösedağ Savaşında Selçuklular yenilince Hulagu Han İlhanlı İmparatorluğunu kurmuştur. Kardeşi Argun Hanla evlenen 4. Kılıç Aslan'ın bilgin kızı Hüdavent Hatun sarayda üvey oğlu Gazan Mahmut Han'a İslam dininin esaslarını öğretmiştir.

1295'te tahta çıkan Gazan Mahmut Han Hüdavent Hatun'u 1312'de Niğde'ye yönetici (tarihimizde ilk kadın vali) atamıştır. 

13 Nisan 1330'da ölen Hüdavent Hatun'un mezarı bir anıt yapıt olan kendi yaptırdığı türbededir.

Niğde ve yöresine 1336'da Eretna Beyliği, 1357'de Karamanoğulları, 1471'den sonra da 532 yıl Osmanlılar egemen olmuşlardır.

1649 yılında Evliya Çelebi Bor'da bir süre konaklamıştır. Onun verdiği bilgiye göre, Bor ve eski başkent Tuana - Tyana İzzettin Mesut tarafından alınmıştır. 

Selçukluların duraklama devrinde buralar Moğollarla Selçuklular arasındaki kargaşaya sahne olmuştur. 
Bir süre Eretna beylerinin yönetiminde kalmış olan Niğde ve çevresi daha 
Sonra Karamanoğlu İbrahim Bey'in yönetimine geçmiştir. 
En sonunda Yıldırım Beyazıt burayı Osmanlı ülkesine katmıştır.

Bor'un 13 köyü vardır. Bahçeli, Kemerhisar (eski başkent Tuana- Tyana) bunlar arasındadır. Yıllar önce Bor'da kaldığı süre içinde Evliya Çelebi izlenimlerini, "Bor'un havası ve suyu hoştur. Halk gayet dürüst, ayan ve eşraf sevimli kimselerdir. Bağ ve bahçelerinde mesire yerleri çoktur. Çevresinde (Bahçeli - Kemerhisar) çeşit çeşit meyve ve sulu üzümlerinin yanı sıra "kişniş"denilen üzüm cinsi de meşhurdur. " diye yazmıştır.

Başlangıçta önemli kentler arasında gözde olan Tuana ve Tyana Osmanlılar zamanında da sönük kalmıştır. 

Onun yerine Niğde, Aksaray, Kayseri, Konya baymdırlaşmıştır. 
Artık Anadolu üzerinden Avrupa'ya tek geçit olarak bilinen Gülek Boğazı, Çiftehan, Elmalı Vadisi'ni takip ederek Başmakçı, Toraman, Eminlik üzerinden Tuana'ya ulaşan tarihi İpek Yolu'na değil, Konya - Aksaray üzerinden Nevşehir - Kayseri'ye giden yola önem verilmiştir. 
Bu yol boyunca konaklama yerleri (hanlar) yaptırılmıştır.

1410'da Alaettin Ali Bey zamanında, Bor'da Sultan Alaettin Camii'nin yaptırıldığı yıllarda, eskiden yapılmış kiliselere ve burada yaşayan Hıristiyanlara dokunulmadığı görülmüştür. Ancak bazı kasaba ve köylere (eski başkent Tuana dahil) dağlardaki göçerlerden Oğuz, Kayı, Kınık, Bayat, Bektik, Eymir, Saltuk, Avşar ve Türkmenler yerleştirilmiş, bunların yerleşik düzene geçmeleri sağlanmıştır.

1471 II. Bayezıt döneminde Bor ve Tuana Niğde'ye bağlı birer belde olarak kalmışlardır. Ancak Sokullu Mehmet Paşa 1584'te Bor'da cami ve bedesten yaptırdıktan sonra Bor ilçe olarak Niğde'ye bağlanmıştır. (Bor'la ilgili daha geniş bilgi, H. Emin ATLI'nın "Geçmişten Günümüze Bor" adlı yapıtında bulunmaktadır).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder