29 Aralık 2012 Cumartesi

TUANA SUSKUN BAŞKENT



Niğde'nin Bor ilcesi'ne bağlı, Niğde ilinin güneyinde, il merkezine uzaklığı 15-20 km. olan, Bahçeli, Kemerhisar beldelerini kapsayan yöredır Tuana

Köşk Höyük'te insanların İlkçağları yaşadığı önemli yerlerden biridır. Daha sonra Tuana, ortaçağların ortalarına değin Küçük Asya ve Toros Kapadokyası'nda egemenliği sürdüren devletlerin, kesık aralıklarla da olsa askeri ve dinsel yönden önemli bir kenti ve başkenti olmuştur. 
 
Tuana üzerinde 15 kadar devlet kurulmuştur: Hattileri, Luvileri, Hititleri, Firigleri, Asurlulari, Kimmerleri, Taballari, Persleri, Helenleri, Romalıları, Abbasileri, Bizanslıları, Selçukluları, Karamanogullarını, Osmanlıları, Cumhuriyet'i görmüştür. 
Üzerinde yaşadığımız bu topraklarda geçmişte hüküm süren devletlerin birbirleriyle anlaşamadıkları, zaman zaman savaştıkları bilinmektedır. 
Özellikle Bizanslılarla İslam Arap devletleri arasındaki savaşlarda zor günler yaşamış, çok kan dökülmüştür.

Tyana 10. yüzyılın başlarında (931), Arap saldırısına kendi gücüyle karşı koyduktan sonra Araplar bir daha buraya gelememişler, ama Bizanslılar ilgilenmeyince eski görkemini yitirmiştir. 


Selçuklular ve Osmanlılar zamanında da önemsenmemiş, unutulmuş, sönükleşmiş, kendi haline bırakılmıştır.

20. yüzyılın ortalarından başlayarak suskun eski başkent Tuana, şimdi tarihteki önemini kanıtlamaya çalışmaktadır. Üzerindeki örtüyü kaldırıp sesini yavaş yavaş duyurmaktadır.

Bilimsel kazılardan ele geçenler değerlendırildikçe sessiz eski başkentin kültürel varlığı ortaya cıkmakta; tarihin alaca karanlığı içinde durumu aydınlanmaktadır. "Sit" alanlarında ve ören yerlerindeki araştırmalar sürdürüldükçe devir devir yaşanan, gelişen karma kültürlerin, uygarlıkların harman olduğu Tuana yöresinde daha nice tarihsel buluntular meydana çıkarılacaktır. Böylece varsil Anadolu tarihi içinde Tuana'nın değeri artacak, turizm açısından hak ettiği önemi kazanacaktır.

Tuana'da zamana karşı dırenmiş olan ve göğü toprak altındaki gizli yapıtlar binlerce yıl ötelerden bizlere seslenmektedır: "Eski suskun Başkent Tuana zaman tünelinden çıkarak asil kimliğine kavuşmalıdır!"

Ele geçen tabletlerden ve Hitit Resim yazısından öğrendiklerimize göre, Tuana'da kaya oymacılığı, uygarlık alanındaki sanatsal buluntular, tanrılar, tanrıçalar, savaşlar, yağmalar, yıkımlar, zulümler, kıtlık, bolluk ve törenlerle ilgili tüm bilgiler, insanlık tarihinin geniş deneyim havuzunda birikmektedır.

Binlerce insanın emekleriyle yoğurduğu toprakların altından çıkarılan ve çıkarılacak olan değerli yapıtlar hem Tuana’nın, hem Niğde'nin, hem de Anadolu'nun tarihine yeni bilgiler eklemekte, bölgenin tarihiyle ilgili sorunların gizemleri çözülmekte, karanlık noktalar aydınlanınaktadır. Fırtınaların, sellerin, toprak kaymalarının ve savaşlar sırasında yağmaların, yağmaların, yangınların altında kalan uygarlıklara ait yapıtların araştırılma çalışmaları aralıksız sürdürüldüğü oranda suskun eski başkent Tuana-Tyana'nın sesi yükselmekte, her yerden duyulmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder