30 Aralık 2012 Pazar

SON ELLİ YIL İÇİNDE GELİŞEN BAHÇELİ BELDESİ


Bahçeli beldesinin sınırları batıda Bor ilçesi ile Kemerhisar beldesine, güneyde Karaova ve Havuzlu köyüne, doğuda Kara-Mahmutlu, Everdi İt Pınarı, Karacaören, kuzeyde Kaynarca kö­yüne dayanmaktadır. Niğde il merkezine 17, Bor ilçe merkezine 5 km. uzaklıktadır.

Bahçeli Beldesi'nin dört mahallesinde (Cumhuriyet, Zafer, Saray, Şeker) 1200 hanede yaşayan yaklaşık 4000 nüfusu vardır. Bu nüfusun % 10 'u dışarıda yaşamaktadır.
 
1920'li, 30'lu yıllarda Diravun ve Kergâh mahallelerinde belli başlı 50-60 kadar ailenin (sülale, takım) adı söylenirdi: Mulla Memetler, Kuyumcular, Ağa Mustafalar, Ethem Oğulları, Davutlar, Hacı Deliler, Kasimler, Salmanlılar, Çelenkler, Molla Bekirler, Kazaklar, Bekir Efendiler, Süslüler, Çerkezler, Kürt Fakılar, Kara Betteşler, Saroğlanlar, Hacı Mollalar, Sefer Oğul­ları, Şellovlar, Göstüklü Hocalar, Kargalar, Kara Bacaklar, Baba Ağalar, Kadılar, Taşbaşlar, Abı Seyitler, Marharlar, Dervişler, Karagözler, Tavşanlar, Akkızm Kadirler, Kuduzlar, Kocabaşlar, Hıra İsmailler...
Ayrıca adının sonuna ağa, çavuş, efendi ekle­nerek söylenen ve takma adlarıyla tanınmış kişiler vardı: Emin Ağa, Teyfuh Ağa, Babaoğlan Ağa, Kamil Çavuş, Alettin Çavuş, Durmuş Çavuş, Nomen Çavuş, Memiş Efendi, Ziyafendi, Fındı­ğın Hellefendi... Koca Rüstem, Zengin Halil, Abes Mustafa, Tat Bekir, Pampırcının Üssün (Hüseyin), Kösenin Ali, Kör Kamil, Çolak Hacı Ahmet, Sert Omar, Tollak Mehmet, Beşlik Kadir, Uzun İzzet, Hıra İzzet, Hanım İzzet, Kellenin Reşit, Kel Aziz, Savran Mustafa, Güdük Musa ... gibi.
1927 yılında Bahçeli Beldesi'nde en eski okul Zafer Mahal­lesi'nde (Diravun'un aşağısında) köy odasında açılmıştır. İlk öğretmeni Borlu Topçu Mehmet Bey'dir. 
Daha sonra bu okulun devamı olarak 1930 yılında eski mezarlığın dere tarafına yakın (Masat'a) yeni bir okul yapılmıştır. Bu okulun ilk öğretmeni ise Borlu, İstiklal Madalyası olan Gazi Rasih Bey'dir. 55 yıl sonra o eski okulun yerine Gazi İlköğretim Okulu yapılarak bugün 188 öğrencisi, 16 öğretmeniyle etkinliğini sürdürmektedir. Bu okul­da okuyan öğrencilerden bazıları çeşitli meslek sahibi olmuşlar­dır: Öğretmen, astsubay, subay, hakim, doktor, mühendis, imam, polis gibi... içlerinde politikacı olup milletvekili seçilen de vardır.
 
Şu anda Bahçeli Beldesi'nde beş okul vardır: Gazi İlk öğretmen Okulu'nun hemen yanında 1991 yılında Atatürk Lisesi açılmıştır. Bundan başka Zafer Mahallesi'nde İstiklal İlköğretim Okulu, Saray Mahallesi'nde Alparslan İlköğretim Okulu ve Şe­ker Mahallesi'nde Şeker İlköğretim Okulu bulunmaktadır. Oku­ma oranı yüzde yüze ulaşmıştır. Okullar yıl içinde müsamereler, şiir okuma yarışmaları, resim-iş sergileri, konser ve sportif et­kinlikleriyle öğrencilere ve belde halkına yararlı olmaktadırlar.
1953yılında Cumhurbaşkanı Celal Bayar Adana'dan Niğ­de'ye karayolu ile giderken Bahçeli'de bir süre kalmış, kendisi için bir koçun kurban kesilmesine izin vermemiş, ikram edilen meyveleri severek yemiş, beldeyi çok beğenmiş, buraya tekrar gelmeye söz vermiştir. O tarihte Nurettin Artam Radyo Gazetesi Programı'nda, Bahçeli Beldesi'ni 15
dakika överek tanıtmıştır. Şevket Rado Hayat Mecmuası'nda Cumhurbaşkanının gezisi ilgili yazısında Bahçeli'ye değinmiştir.

1954 yılında Bahçeli "belediye" olunca ilk iş olarak Köşk'ten kaynayan, iki değirmen çeviren, beldenin can damarı olan suyun yarısı Saray Mahallesi'ne, diğer yarısı Cumhuriyet ve Zafer ma­hallelerine eşit olarak bölünmüş, beton kanallara alınmıştır. Bu su 1953'te mahkemenin 7/9 kararı ile komşu Kemerhisar beldesi ile paylaşılmaktadır. O karardan bu yana Bahçeli ile Kemerhisar arasında su yüzünden çıkan kavgalar sona ermiştir.
 
1955'te Bahçeli Beldesi'nde Tarım Kredi Kooperatifi açıl­mıştır. Ardından kurulan Esnaf Kredi Kooperatifi, Elma Tanzim Satış Kooperatifi, Köy Kalkınma Kooperatifi (Köy Koop) ve Süt Sığırcılığı Kooperatifi'nin yaşatılmaları için gerekli olanaklar sağlanamamıştır.
1955 yılında beldede PTT hizmete girmiştir. 1985'te yeni binasına taşman PTT'nin olanaklarından yararlanılmaktadır. Bugün hemen her evde telefon bulunmakta, kolay haberleşme sağlanmaktadır.
1958'de Bor ilçesinden getirilen elektrikle Bahçeli ışığa ka­vuşmuştur.
1963 yılında Köşk'ten çıkan suyun 100 m. yanından çıkan Ayva Suyu künklerle getirilip önce mahallelere yapılan çeşmele­re verilmiş, daha sonra yüksekçe bir depoda toplanarak evlere dağıtılmıştır. 
Bu su çok kireçli olduğundan geçen yıl 4 km. uzak­lıktaki Peldaacı ören yerindeki suyun tahlili yaptırılıp beldeye içme suyu olarak getirilmiştir.
1965 yılında Bahçeli Beldesi "Sağlık Evi"ne kavuşmuştur. Burası 20 yıl tek bir ebe ile çalışmış, 1985'te sağlık ocağı binası yapılınca 1 doktor, 1 hemşire, 1 ebe, 3 sağlık memuru, 1 görevli olmak üzere 7 kişilik kadrosuyla belde ve çevre köylere gece gündüz hizmet vermeye başlamıştır.
1981 yılında Bahçeli Beldesi'nde açılan Halk Kütüphanesi, belediyenin alt katında, daracık bir odada, bir tek görevli, altı bin kitapla meraklı öğrencilerin okuma ve araştırmalarına yardımcı olmaktadır.
1895 yılında beldenin Saray Mahallesi'nde yapılan camiden başka Bahçeli'de dört cami daha bulunmaktadır: Cumhuriyet Mahallesi'nde yapılan Eski Cami, 1966'da yapılan Yeni Cami, 1923'te Zafer Mahallesi'ndeki Rahman Camii ile Şeker Fabrikasındaki camidir.
Eskiden beldenin Diravun'la Kergâh mahallelerinin or­tasında Dere Camii vardı. 150 yıllık geçmişi olan bu caminin yanındaki sel yatağı derenin kenarında ve Boyalık'ta evler bu­lunmaktaydı. Caminin dibine ezan okumak için yuvarlak, 2,5 m. yükseklikte bir direk taş dikiliydi. Dereye sık sık sel geldiğinden orada oturanlar başka yerlere taşınmışlar. Cami ıssız kalmış. 1940'lara değin yalnız Cuma Namaz'ı kılınan caminin imamı Gostüklü Hatip Süleyman Efendi idi. O öldükten sonra bu cami bir süre vekil imamla açık kaldı. Daha sonra Dere Camii'ni yıktılar, taşlarını Cumhuriyet Mahallesindeki Eski Cami'nin yapımında kullandılar.

Bahçeli Beldesi'nde nüfusuna oranla çok sayıda kahve ve su değirmeni bulunmaktadır: 9 kahve, 6 su değirmeni. Ekmek fırınları açılınca su değirmenlerinden bazısı yıkılmış, bazısı da işlemez duruma gelmiştir. Ama kahveler kusurları ve yararlarıyla harıl harıl işlemektedir.
Kahveleri dolduranların çoğu emekliler, yaşlılar ya da işi gücü olmayan gençlerdir. Beldede rençper oranı % 10 'nu geçmez. Bunlar da bahçe işlerinde çalışmaktadırlar.
Eskiden köyde her evin sağılır ineği ve davarı bulunurdu. Şimdi artık hayvancılık bitmiş, bir-iki kişi dışında hiç kimse hayvancılıkla uğraşmamaktadır. Tarım işleri ise köyde traktörü olan birkaç aileye kalmıştır. Irgat olarak çalışmayı istemeyen gençlerin çoğu işsizdir. Tembellik kabuk bağlamış, onları oldukları yere çivilemiştir.
Beldede devlet desteğinden yoksun, bin bir zahmetle yetişen elmalar, kayısı ve kirazlar ağaçlarının başında yarı veresiye toptan satılacak da Bahçeli'deki üreticinin eli para görecek! Bu durumu gören gençlerin tek ideali Niğde Çimento, Bahçeli Şeker Fabrikası'nda işçi olarak çalışabilmek...
Bahçeli Beldesi'nde bakımlı iki mezarlık vardır: Biri Adaş Tepesi'nde, diğeri Saray Mahallesi'nin batısında, Bor yolu üzerindeki Taşbaş'ın tarlasındadır. Mezarlıkların duvarları çekilmiş, suyu getirilmiş, çeşmesi yapılmış. Şimdi parsellenerek ağaçlandırılmaya başlanmıştır.

Belediye yaptığı planı uygulayarak beldede yolları genişletmiş, asfaltlamıştır. Çeşitli etkinliklerde kullanılan bir düğün salonu yaptırmıştır. Dört otobüsü, bir kamyonu, bir pikapı, bir binek arabası ile il ve ilçe arasında ulaşımı kolaylaştırmıştır.
Ayrıca itfaiye arabası, vidanjörü, kepçesi ile belediyece yapılacak işler hızlı bir şekilde yerine getirilmektedir. 2005'te ulaşımın, büyük oranda özel sektöre devredildiği söylenmektedir.
Bahçeli Belediyesi'nin yaptığı iyi işlerden biri, Toroslardan her yıl birkaç kez gelen, beldeye büyük zarar veren sel yatağının yönünü değiştirmiş olması, diğeri Dipsiz Gölü'ndeki suyu Kurtizi Göleti'ne pompalayarak çevresindeki tarla ve bahçelerin daha kısa sürede sulanmasını sağlamasıdır. Belediye ayrıca halkın yararlanması için 300 tonluk bir soğuk hava deposu, bir de yanma 100 m. karelik teçhizat deposu yaptırmıştır.
Şimdi Bahçeli Belediyesi'nin yapacağı işlerin başında beldenin kanalizasyon işi gelmektedir. Sonra da Karatepe'nin eteğine yaptırılması düşünülen futbol sahası ele alınacaktır.
Köşk Havuz ve çevresinin planlanması bitirilmiştir. Buradaki turistik alanın her yönden rahat, yararlı bir düzende olması için eksiklerinin giderilmesine çalışılacaktır. Tarihi Olimpik Köşk Havuz'dan ayrı, soyunma kabinleri, dinlenme bankları bulunan bir yüzme havuzu ve ayrı bir balık üretme tesisinin yapımı düşünülmektedir. Yazın buraya gelen turistler için özellikle yapısal biçimi, duvarları Köşk Höyük'ün tarihi buluntularıyla dekore edilen bir kafeterya, market, manav, kasap dükkanlarının işletmeye açılması gerekmektedir. Markette buranın yayla geleneğini sürdüren yayla çöreği, çökelek, küp peyniri, kaymak, tereyağı, yayla çayı ve yayla çiçekleri, yaş ve kuru üzüm çeşitleri (sen, kişniş), pekmez, reçel çeşitleri, Toros çiçek balı, düğcük, köfter, bandırma satılmalıdır. Dalından yeni kopmuş taze meyve ve sebzeler sergilenmeli, yanında güneşte kurutulmuş kaklar bulundurulmalıdır. Burada taze alabalık ve Kurtizi Barajı'ndan getirilecek sazan balığının satışı yapılmalıdır.
Kafeteryada özellikle yörenin yemekleri pişirilmelidir: Örneğin, oğma çorbası, söğürme, külbastı, köfte şepesi, bozsulu, orta dolması, mıhla, borana, gaile, pancar yemeği, şekerpare dolması gibi özel yemekler... Çukur otu, deve turpu, sirke ve pekmez karıştırılarak yapılan, kaşıkla yenen salata, yaprak banması (kısır), kaygana, Bahçeli höşmerisi gibi özel tatlılar... Sac üstünde pişirilen yufka ekmek, sacaltı içine sızgıt, ciğer, kıkırdak, peynir konarak; biziydan, yoğurt sürülerek çeşitli dürümler ve çeşitli börekler... gelen konuklara normal fiyattan satılmalıdır...(11)
Yine burada özel olarak müzemsi bir yer açılmalı. Burada Köşk Höyük'ten çıkarılan tarihi eserlerin kopyaları, bölgede turistik yerleri gösteren haritalar, bu konuda yazılmış kitaplar, kitapçıklar, yöreyi tanıtan posta kartları, yörede dokunan halı, kilim çeşitleri, hah yastıkları, elde örülen çoraplar, kuşaklar, simle işlenmiş çevreler, köşe yastıkları, Tuana baskılı tişörtler, giysiler... etiketlenmeli, pazarlıksız satışları yapılmalıdır.
Yeni bir düzenlemeyle turistik yönden Dipsiz Gölü Artezyeni üzerinde durulmalıdır.
Tüm bunların yapımı ve işletilmesinde özel girişimcilerden yararlanılmalıdır. Bunlar niye gerçekleşmesin ki? Yeter ki istensin, araştırılsın, planlaması yaptırılıp insanlar inandırılsın. Köşk Tepe'ye yakın yerde özel teşebbüsün yaptırdığı turşu ve paket fabrika işletmeleri örneği başka özel yatırımcılar da teşvik edilebilir.
Er ya da geç bir gün bunları gerçekleştirecek girişimciler çıkacaktır...
Zengin bir değeri olan tarihsel kalıntıları toprağın altında saklayan Bahçeli (Köşk Höyük) ve Kemerhisar'da başlatılan kazıların aralıksız devam ettirilmesini umuyoruz.
Turistik yönden İftiyan 7 Odalar'a, Peldaacı ve Adıyaman "Ören Yerleri "ne gidilecek yollar açılıp stabilize duruma getiril­melidir.
Yazın Çukurova'dan gelecek yaylacılar için hazırlanan Kilbent'teki evler gibi Köşk Havuz çevresine de konutlar, barınaklar yapılmalıdır...
İspanya'da olduğu gibi Bahçeli Beldesi'nde de evleri müsait olanlar evlerinin bir katını pansiyon durumuna getirebilirler. Sahiplerinin arzusu ile belediye tarafından bazı evler konuk evi olarak hazırlanabilir. Çevreyi gezip görmek bir süre konaklamak isteyen turistler buralarda kalabilirler.
70 - 80 yıl önceleri Bahçeli'de köy odaları vardı. Uzaktan yakından gelen konuklardan yüksünülmez, tanrı misafiri kabul edilir, odalarda ağırlanırlardı. Yatmaları sağlanır, evlerden yemek gönderilir, uzun kalacaklarsa yemek işi sıraya konurdu. Kentlerden gelen memur takımını ise özel olarak muhtar ve ağalar konuk ederdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder