30 Aralık 2012 Pazar

TUANA NERESİ?



Niğde'ye 15-20 km. uzaklıkta bulunan, önceleri Diravun, Kergah ve Kisasar denilen beldelere, 1935'te kent meclisinde alınan bir kararla Diravun'la Kergah'a Bağçalı sonra Bahçeli; Kilisehisar'a, Kisasar'a da Kemerhisar denmiştir.

SULARI

Bu beldelerin sınırları içinde, Torosların eteğinde, bereketli geniş bir ovaya açılan, su gereksinimini çevresindeki Dipsiz, Peldaaci, Adıyaman ve Kalaygol ile Köşk Havuz'daki kaynaktan karşılayan Tuana doğal konumu yönünden çok önemlidir:

Birincisi, coğrafik açısından: Arkasında Toroslar, önünde geniş bir ova vardır. Köşk'ten çıkan suyun üstündeki tepede (Köşk Höyük) yapılan kazıda bulunanlar burada Neolitik çağdan başlayarak uygarlığın geliştiğini göstermektedir. 

Dipsiz, Adıyaman, Kalaygöl'den kaynayan sular tarımda, 
Peldaacı'ndan çıkan su ise Bahçeli Beldesi'nde içme suyu olarak kullanılmaktadır. 
Tuana'nın doğusunda uzanan Toros Dağlarındaki yaylalar hayvancılığa elverişlidir.

İkincisi ticari ve turistik açısından: Toros ve Bollar Dağları’nın aşılması güç olduğundan tek geçit olan güneydeki Güdek Boğazı çok önemlidir. Bu yönden Tuana yolların kavşak noktasındadır. Jeomorfik açısından kuzey ve güneyde bulunan devletler için köprü durumundadır. Batısında uzanan geniş ova, kuzeyindeki plato ulaşımı kolaylaştırmaktadır. Bu tarihi yer, Ephesus'dan Kilikya kapılarına, oradan Suriye'ye ve Mezopotamya'ya ulaşan geçit

"Kral Yolu" üzerinden Anadolu'nun istenilen bölgesine gidilen yolların kesiştiği noktadadır. Bu durum, iyi bir yerleşim bölgesi olarak Tuana''da ticaretin artmasına, düşüncenin ve kültürün gelişmesine neden olmuştur.

Üçüncüsü, lojistik açısından: Tuana, donanımlı, askeri yönden merkezi durumda, ulaşımı kolay, iç kesimlerde korunaklı vadileri ormanlık olan, ikmal olanakları, maden yatakları bulunan, aşı boyası ve barut yapmakta kullanılan güherçilenin olduğu yerde kurulmuştur.

-1200 yıllarında Tuana demir ve kalay madenlerinin kullanılan ile dikkatleri üzerine çekmiştir. Bunun yanı sıra çeşitli besin ürünleri, bol otlaklarında koyun, tiftik keçisi, at, katır gibi hayvan türlerinin yetiştirilmesiyle de ünlüdür. Ayrıca Kilikya'ya te ve Bogazköy'den Sinop'a Pers krallarının kurduğu (Kizuwatna) komşu olması yönünden de önemli sayılır.

Hititler devrinde "Aşağı Ülke" denilen Tuana ve yöresi, kuzeyinde Niğde, Melendiz Dağları, doğusunda Aladağlar, güneyinede Bulgar Dağları, ve kuzeybatısında Hasan Dağı ile çevrilidir. Hasan Dağı ve Erciyes Dağı eski birer yanardağdır. Bunlar jeolojik yönden değişmiş, coşup akarak çevreyi kül yığınları içinde bırakmıştır. Savrulan küller, Kayseri'den Nevşehir'e, oradan Niğde'nin engebelerine biçim vermiş, Kapadokya'nın o büyüleyici toprak yapısını oluşturmuştur.

İÇ DENİZ Mİ?
ÜI. Jeolojik zamanda meydana geldiği düşünülen Orta Anadolu'daki İçdeniz, Bahçeli Iftiyan kayalıklarıma Bor - Kayabaşı'ndan başlayarak Emen Ovası’na kaplamıştır; kuzeydoğuda Tuz Gölü'ne, batıda Akşehir ve Beyşehir göllerine dek uzanmıştır. Bugün yöremizde böyle bir içdenizin varlığını düşündürecek izler bulunmaktadır: 

Bor'da Okçu köyünde Delikli (Halkalı) Kaya, Bor ilce merkezinde Acıgöl, Sınandı, Bahçeli Beldesi'nde Çinisi, Dipsiz, Adıyaman, Peldaaci, Kalaygol ve yakınında Kaynarca, Havuzlu köylerinin golleri; Kemerhisar Beldesi'ndeki bol yeraltı suları; suyu çekilmiş bir çamur yatağı olan Hortasan; Çene yönünde çorak, tuzcu topraklar... Ada Sokağı, Adakale, Adatepe, Adağzı (Ada Agzı) gibi yerler... Bor'da deniz dalgalarınca aşındırılmış Kayabaşı kayabaşı teknelerin bağlandığı tokaların bulunduğu söylentileri bir İçdeniz'in varlığını belirten kanıtlardır. Bahçeli - Köşk Höyük'ten elde edilen buluntular, yörenin tarihinin Neolitik çağ'dan (Tag Devri'nden) başladığını gösteriyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder